Türkiye'nin En İyi İş Sağlığı ve Güvenliği Sınavlarına Hazırlık Kaynakları için doğru yerdesiniz.

Aramak

WhatsApp Hattı 0505 680 2986

My Medi Blog

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARININ İSTİHDAM OLANAKLARI 3. BİREYSEL ÇALIŞMA MODELİ

İş güvenliği uzmanı bireysel çalışma modeli, bir iş güvenliği uzmanının kendi başına, yani birçok şirket veya kurumda sigortası yatırılarak bağımsız bir şekilde kısmi zamanlı olarak hizmet sunmasıdır. Bu tür bir çalışma modeli, iş güvenliği uzmanının bir anlamda serbest meslek sahibi olarak faaliyet göstermesini ifade eder. Bireysel çalışan iş güvenliği uzmanları, çeşitli işletmelere ve kuruluşlara iş sağlığı ve güvenliği konusunda danışmanlık hizmetlerini de sunar.

Bu çalışma tarzının bazı temel özellikleri şunlardır:

  1. Bağımsız Çalışma: İş güvenliği uzmanı, bir şirketin tam zamanlı   personeli olarak değil de, kısmi zamanlı, tehlike sınıfı ve çalışan sayısına bağlı olarak çalışarak aynı zamanda bağımsız bir danışman olarak hizmet verir.
  2. Müşteri Portföyü: İş güvenliği uzmanı, çeşitli sektörlerdeki farklı işletmelerle çalışabilir ve birden fazla müşteri için hizmet sunabilir.
  3. Esneklik: Bireysel çalışma, uzman için çalışma saatleri ve koşulları konusunda daha fazla esneklik sağlar.
  4. Sorumluluk ve Yükümlülükler: Bireysel çalışan iş güvenliği uzmanları, sundukları hizmetler ve yaptıkları işlerin sorumluluğunu kendileri üstlenir.

Bu çalışma modeli, iş güvenliği alanında deneyim sahibi ve yeterli bilgi birikimine sahip profesyoneller için cazip olabilir. Ancak, bireysel çalışma modelinde başarılı olabilmek için geniş bir müşteri ağı, iyi bir pazarlama stratejisi ve kendini sürekli güncel tutma gerekliliği vardır. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim OSGB ve Kurumsal tek bir firmada hizmet vermenin ötesinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimleri bu şekilde kendilerine İSGKATİP’te tanınan 11700 dakikalık hizmet süresi kadar firmalara özgürce hizmet verebilir. Bireysel çalışma modelinin İSG teknikerlerinin uygulayabileceği bir çalışma modeli olamayacağını da yazımın sonunda belirtmek isterim

Diğer blog yazılarımda görüşmek üzere Serdar Başar Koyuncu

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SINAVLARINDA YAŞANAN MAĞDURİYETLER

İş sağlığı ve güvenliği sınavlarında hatalı soruların yol açtığı mağduriyetler, sınava giren adayların performansını ve sınav sonuçlarını olumsuz etkilemektedir. Bu durum, sınavın adaletini ve geçerliliğini sorgulanabilir hale gelmesine yol açmaktadır. Hatalı sorularla ilgili mağduriyetlerin önlenmesi ve çözülmesi için aşağıdaki öneriler değerlendirilmelidir;

1-Hatalı soruların iptal edilmesi sonunda hesaplamalar 49 soru üzerinden yapılmaktadır. Bunun eskiden olduğu gibi basit usulde hesaplanması ve hatalı soru nedeni ile bu soru veya soruların her adaya doğru olarak 2 puan şeklinde yansıtılması bu sorunun çözümünde hakkaniyetli bir yöntemdir.

2- Soruların hazırlanması sürecinde, alanında uzman kişiler tarafından çoklu değerlendirme yapılmalıdır. Sorular, bilimsel doğruluk, anlaşılırlık ve ölçme kabiliyeti açısından detaylı bir şekilde incelenmelidir.

3-Adaylar, sınav sonrası itiraz süreci ve hakları konusunda bilgilendirilmelidir. Adaylara, sınav sorularına nasıl itiraz edebilecekleri ve itiraz sürecinin nasıl işleyeceği konusunda rehberlik sağlanmalıdır.

4-Soru yazan komisyon üyeleri veya akademisyenlerin yazılan soruları makalelerden değil de temel kaynaklardan (mevzuat vd.) almaları gerekmektedir.

5-Soruların iptaline neden olan teknik bazı kavramlar yazanlar tarafından detaylıca birçok kaynak taranarak karşılaştırmalı olarak kontrol edilmeli ve çelişkili olduğu düşünülen bu tarz soruların iptal olabileceği varsayılarak riske atılmaması gerekmektedir. Örneğin bazı açık öğretim kitaplarında bahsedilen bir konuda diğer bir kaynakta farklı bir cevap verilmektedir, bu durumlarda bu konulardan soru sorulmamalıdır.

6-İptal edilen soruların bariz hatalı olduğu gerekçesiyle hatalı soru yazan kişilerden en az üç sınav dönemi boyunca sorusu yazması istenmemelidir.

Diğer blog yazılarımda görüşmek üzere...
Serdar Başar Koyuncu

Blog Başlığı

İş Sağlığı ve Güvenliği – Uyarı Levhaları

Uyarı levhaları, işyerlerinde potansiyel tehlikeleri işaret etmek ve çalışanların dikkatini çekmek amacıyla kullanılan görsel uyarı işaretleridir. İş sağlığı ve güvenliği açısından önemli bir rol oynarlar ve işçilerin tehlikeler hakkında bilgilendirilmesine yardımcı olurlar.

Uyarı levhaları genellikle belirli bir tehlikenin varlığını göstermek veya belirli bir güvenlik önlemini hatırlatmak için kullanılır. Aşağıda yaygın olarak kullanılan bazı uyarı levhası tipleri ve anlamları bulunmaktadır:

  1. Tehlike Uyarı Levhaları: Genellikle sarı arka plana sahip olan bu levhalar, potansiyel bir tehlikenin varlığını gösterir. Örneğin, "Dikkat Yüksek Gerilim" veya "Zehirli Madde" gibi uyarılar içerebilir.
  2. Yasaklama Uyarı Levhaları: Genellikle kırmızı arka plana sahip olan bu levhalar, belirli bir eylemin yasaklandığını veya tehlikeli olduğunu belirtir. Örneğin, "Yanıcı Madde İle Yaklaşmayın" veya "Koruyucu Gözlük Kullanılmalıdır" gibi yasaklamaları içerebilir.
  3. Emniyet Uyarı Levhaları: Genellikle mavi arka plana sahip olan bu levhalar, işyerindeki emniyet önlemlerini hatırlatır. Örneğin, "Acil Çıkış" veya "Yangın Söndürme Cihazı" gibi uyarıları içerebilir.
  4. İşaret Uyarı Levhaları: Genellikle yeşil arka plana sahip olan bu levhalar, belirli bir yönde gitme veya belirli bir eylem yapma talimatını verir. Örneğin, "Çıkış Yönü" veya "El Yıkama Alanı" gibi işaretleri içerebilir.

Uyarı levhaları, iş sağlığı ve güvenliği standartlarının bir parçasıdır ve çalışanların tehlikeleri tanımalarına, önlem almalarına ve güvenli bir şekilde çalışmalarına yardımcı olurlar. İş yerlerinde uygun yerlere yerleştirilerek, çalışanların farkındalığını artırır ve kazaların önlenmesine katkıda bulunur.

Bernardino Ramazzini ve Diatriba – Meslek Hastalığı

"De Morbis Artificum Diatriba" (Meslek Hastalıkları Üzerine Bir İnceleme), ilk olarak 1700'lü yıllarda İtalyan doktor Bernardino Ramazzini tarafından yayımlanan bir kitaptır. Bu kitap, işçilerin maruz kaldığı tehlikelerin neden olduğu meslek hastalıklarını incelemektedir ve iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli bir başvuru kaynağı olarak kabul edilir.

Ramazzini, kitabında farklı meslek gruplarında çalışan işçilerin karşılaştığı tehlikeleri ve bu tehlikelerin neden olduğu sağlık sorunlarını ayrıntılı bir şekilde açıklamaktadır. İşçilerin maruz kaldığı zararlı maddeler, çevresel etmenler ve çalışma koşulları üzerinde durarak, meslek hastalıklarının sebeplerini ve etkilerini belirtir.

"De Morbis Artificum Diatriba", döneminde iş sağlığı ve güvenliği konularında önemli bir dönüm noktasıdır. Ramazzini'nin çalışmaları, işyerlerindeki tehlikeleri ve bu tehlikelerin sağlık üzerindeki etkilerini ilk sistematik şekilde inceleyen çalışmalardan biridir. Kitap, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalığın artmasına ve önlemlerin alınmasına katkıda bulunmuştur.

Ramazzini'nin "De Morbis Artificum Diatriba" kitabı, günümüzde de iş sağlığı ve güvenliği literatüründe önemli bir yere sahiptir ve iş sağlığı uzmanları tarafından referans alınan bir kaynaktır. Kitap, meslek hastalıklarının önlenmesi ve işçi sağlığı ve güvenliği uygulamalarının geliştirilmesi için temel bir çalışmadır.

İş Sağlığı ve Güvenliği – ILO

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) konularında uluslararası düzeyde önemli bir kuruluş olan Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization - ILO), işçi hakları, çalışma standartları ve iş sağlığı ve güvenliği gibi konularda uluslararası standartlar belirlemektedir. Ancak, ILO'nun kendi anayasası ya da anayasa niteliğinde bir belgesi bulunmamaktadır. ILO'nun temel belgesi, kuruluşun kuruluş amacını, prensiplerini ve çalışma konularını düzenleyen ILO Kuruluş Bildirgesi'dir.

ILO, 1919 yılında kurulmuş birleşmiş milletler sistemi içerisinde yer alan bir örgüttür. ILO'nun amacı, dünya genelinde adil, insana yakışır ve güvenli çalışma koşullarını teşvik etmek, işçi haklarını korumak, sosyal adaleti sağlamak ve işçi ve işverenler arasında diyaloğu teşvik etmektir.

İLO'nun iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli bir belgesi ise "İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerine İlişkin Rehber İlkeler"dir. Bu rehber ilkeler, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanması için politika ve uygulamaları belirlemektedir. İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yeterli, etkili ve kapsayıcı olması, risk değerlendirmesi, eğitim, danışmanlık, izleme ve raporlama gibi konuları kapsamaktadır.

ILO'nun amacı, ülkeler arasında iş sağlığı ve güvenliği konularında işbirliği ve bilgi paylaşımını teşvik etmektir. Üye ülkeler, ILO'nun belirlediği standartları ve ilkeleri ulusal yasal düzenlemelerine yansıtarak iş sağlığı ve güvenliği konularında iyileştirmeler yapmaktadır. ILO, uluslararası çalışma standartlarının belirlenmesi ve uygulanması konusunda önemli bir rol oynamaktadır.

İSG – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) konularında Türkiye'de yetki ve sorumluluklar İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlıdır.

İSG çalışmaları ve düzenlemeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen mevzuatlar ve yönetmeliklerle belirlenir. Bakanlık, iş sağlığı ve güvenliği politikalarını oluşturur, yasal düzenlemeler yapar, denetimleri gerçekleştirir ve İSG ile ilgili eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerini düzenler.

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü'nün başlıca görevleri arasında şunlar yer alır:

  1. Yasal Düzenlemeler: İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasal düzenlemelerin hazırlanması ve güncellenmesi.
  2. Politika Oluşturma: İş sağlığı ve güvenliği politikalarının belirlenmesi ve uygulanması.
  3. Denetim ve İzleme: İş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin denetlenmesi ve izlenmesi.
  4. Eğitim ve Bilgilendirme: İş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim programlarının düzenlenmesi ve bilgilendirme faaliyetlerinin yapılması.
  5. İSG Uzmanları Yetiştirme ve Belgelendirme: İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının yetiştirilmesi, belgelendirilmesi ve denetlenmesi.
  6. İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları: İş kazaları ve meslek hastalıklarıyla ilgili istatistiklerin tutulması, soruşturmaların yapılması ve önlemlerin alınması.

İSG Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, iş sağlığı ve güvenliği konularında Türkiye'deki yasal düzenlemelerin uygun bir şekilde uygulanmasını sağlamak ve çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için çalışmaktadır.

İş Sağlığı ve Güvenliği – Radyasyon

İş sağlığı ve güvenliği açısından radasyon, işyerlerindeki potansiyel bir tehlike kaynağıdır. Radasyon, enerji veya parçacıklar şeklinde yayılan elektromanyetik veya parçacık ışınlarıdır. İşyerlerindeki radasyon kaynakları arasında radyoaktif maddeler, radyoaktif cihazlar, X-ışınları ve gama ışınları bulunabilir.

İş yerlerinde radasyonun etkilerini ve risklerini yönetmek için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

  1. Risk Değerlendirmesi: İşyerindeki potansiyel radasyon risklerini belirlemek için detaylı bir risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Bu, radasyon kaynakları, maruziyet düzeyleri, çalışanların etkilenebileceği bölgeler ve diğer etkenleri içerir.
  2. İşyeri Tasarımı ve Kontrol Önlemleri: İş yerinin radasyonla ilişkili riskleri azaltacak şekilde tasarlanması önemlidir. Bu, koruyucu kalkanlar, bariyerler veya yalıtım önlemleri kullanarak radasyon yayılmasını engellemeyi içerir. Radasyon kaynaklarının güvenli bir şekilde depolanması ve etkili bir şekilde izlenmesi de önemlidir.
  3. Kişisel Koruyucu Ekipmanlar: İş yerlerinde radasyona maruz kalma riski olan çalışanlar, uygun kişisel koruyucu ekipmanları (örneğin, radyasyon siperliği, önlük, eldiven) kullanmalıdır. Bu ekipmanlar, doğrudan maruziyeti azaltmaya ve çalışanları korumaya yardımcı olur.
  4. Eğitim ve Farkındalık: İş yerinde çalışanlar, radasyonun potansiyel etkileri, korunma yöntemleri ve acil durum prosedürleri konusunda eğitilmelidir. Bu, radasyonun etkileri, güvenlik önlemleri ve izlenecek protokoller hakkında bilinçlenmelerini sağlar.
  5. İzleme ve Denetim: Radasyon seviyeleri, çalışanların maruz kaldığı dozları izlemek ve değerlendirmek için düzenli olarak ölçülmelidir. İzleme cihazları ve radyasyon monitörleri kullanılarak, maruziyet seviyeleri takip edilmeli ve güvenlik standartlarına uyulduğundan emin olunmalıdır.
  6. Acil Durum Planları: İş yerinde radasyonla ilgili bir acil durum durumunda, çalışanların güvende olmalarını sağlamak için acil durum planları ve prosedürleri oluşturulmalıdır. Bu, acil tahliye prosedürleri, radyasyonun yayılmasını önlemek için koruyucu önlemler ve ilgili acil durum ekiplerini içerir.

İş yerlerinde radasyonun etkilerini yönetmek için yerel mevzuat ve yönergeleri takip etmek önemlidir. Ayrıca, uzman bir iş sağlığı ve güvenliği danışmanından destek almak da faydalı olabilir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Tehlike ve Sınıfları

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) açısından tehlike sınıfları, işyerlerindeki potansiyel tehlikeleri ve riskleri belirlemek için kullanılan bir sınıflandırma sistemidir. Tehlike sınıfları, farklı risk seviyelerine sahip tehlikeleri tanımlamak ve önlemleri buna göre almak için yardımcı olur. İş yerlerindeki tehlike sınıfları, genellikle aşağıdaki gibi gruplandırılır:

  1. Fiziksel Tehlikeler: Fiziksel tehlikeler, işyerindeki fiziksel faktörlerden kaynaklanan tehlikeleri ifade eder. Örnekler arasında yüksek ses, titreşim, radyasyon, yüksek veya düşük sıcaklık, elektrik şokları ve düşme gibi faktörler yer alır.
  2. Kimyasal Tehlikeler: Kimyasal tehlikeler, işyerinde kullanılan veya üretilen kimyasal maddelerin potansiyel tehlikelerini içerir. Bu tehlikeler, yanıcı ve patlayıcı maddeler, zehirli maddeler, aşındırıcı maddeler, gazlar ve toksik maddeler gibi çeşitli kimyasallardan kaynaklanabilir.
  3. Biyolojik Tehlikeler: Biyolojik tehlikeler, işyerindeki mikroorganizmaların (virüsler, bakteriler, mantarlar) veya biyolojik materyallerin (kan, vücut sıvıları, enfekte olmuş materyaller) neden olduğu sağlık risklerini ifade eder. Bu tehlikeler, sağlık sektörü, laboratuvarlar veya hayvanat bahçeleri gibi belirli işyerlerinde daha yaygın olabilir.
  4. Ergonomik Tehlikeler: Ergonomik tehlikeler, işyerindeki ergonomik faktörlerin neden olduğu riskleri kapsar. Yanlış pozisyonlarda çalışma, yetersiz aydınlatma, tekrarlayan hareketler, yetersiz çalışma düzenleri gibi etkenler ergonomik tehlikeler olarak kabul edilir. Bu tehlikeler, kas-iskelet sistemine, stres seviyelerine ve iş performansına zarar verebilir.
  5. Psikososyal Tehlikeler: Psikososyal tehlikeler, işyerindeki sosyal ve psikolojik faktörlerden kaynaklanan riskleri ifade eder. Bunlar arasında iş stresi, iş yükü, iş tatminsizliği, mobbing, şiddet, takım çalışması problemleri gibi faktörler yer alır. Bu tehlikeler çalışanların ruh sağlığı ve genel refahı üzerinde olumsuz etkiler yapabilir.

İş yerlerindeki tehlike sınıfları, iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi ve risk değerlendirmeleri için temel oluşturur. Bu sınıflandırma, uygun önlemlerin alınması, eğitimlerin verilmesi ve risklerin yönetimi için rehberlik sağlar. Her işyeri, kendi özgün tehlike sınıflarına ve risklerine göre önlemlerini belirlemeli ve uygulamalıdır.

İSG Sınavını Kazanmak

  1. Hazırlık Yapın: İSG sınavına girmeden önce, sınavda karşılaşabileceğiniz konuları ve soru formatını anlamak için detaylı bir şekilde hazırlık yapmanız önemlidir. İlgili mevzuatı, İSG yönetim sistemlerini ve temel İSG prensiplerini öğrenin. Sınavda çıkabilecek konuları belirlemek ve bunları çalışma programınıza dahil etmek için İSG sınav kılavuzlarını ve kaynaklarını inceleyin.
  2. Eğitim Alın: İSG sınavlarına hazırlık için eğitim almak faydalı olabilir. İSG sertifikasyon programları veya kursları, sınavda başarılı olmanızı destekleyecek bilgi ve becerileri kazanmanıza yardımcı olabilir. İSG uzmanları veya eğitim sağlayıcılarıyla iletişime geçerek uygun eğitim programları hakkında bilgi alabilirsiniz.
  3. Soru Bankası ve Deneme Sınavları: İSG sınavlarına hazırlık yaparken, sınav formatına uygun soru bankaları ve deneme sınavları kullanmak faydalı olabilir. Bu kaynaklar, sınavdaki soru tiplerini ve zorluk seviyelerini anlamanıza yardımcı olur. Deneme sınavları yaparak zaman yönetimi becerilerinizi geliştirebilir ve sınavda karşılaşabileceğiniz durumlara alışabilirsiniz.Kitaplarımız sizler için en verimli kaynak olacaktır.
  4. Kendinizi Test Edin: İSG konularında bilginizi test etmek için pratik yapmak önemlidir. Konuları öğrendikten sonra, kendi kendinizi test etmek için çeşitli sorular çözün veya pratik durumları analiz edin. Bu şekilde, İSG prensiplerini uygulama yeteneğinizi ve bilginizi güçlendirebilirsiniz.
  5. Motive Olun ve Disiplinli Olun: İSG sınavına hazırlanırken motivasyonunuzu yüksek tutun ve düzenli bir çalışma programı oluşturun. Disiplinli bir şekilde çalışarak konuları aşama aşama öğrenin ve tekrarlar yapın. Sınav tarihine yaklaştıkça daha yoğun bir şekilde çalışmak ve eksik olduğunuz konulara odaklanmak önemlidir.
  6. Sınav Öncesinde Dinlenin ve Stresi Yönetin: Sınav öncesinde iyi bir uyku alın ve dinlenin. Stresi yönetmek için gevşeme tekniklerini kullanabilir, derin nefes alabilir veya meditasyon yapabilirsiniz. Sınav günü sakin olun, soruları dikkatlice okuyun ve gerektiğinde düşünmek için zaman ayırın.

İSG sınavını kazanmak için hazırlık, çalışma ve disiplinli bir yaklaşım önemlidir. Kendinize güvenin ve sınavda gösterdiğiniz çabayı sürdürerek başarılı olma şansınızı artırın.

İş Sağlığı ve Güvenliği – İSG Kültürü

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) kültürü, işyerlerinde sağlık ve güvenlik konularının önemsenmesi, çalışanların bu konularda bilinçlendirilmesi ve iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının rutin olarak benimsenmesi anlamına gelir. İSG kültürü, sadece yasal zorunlulukları yerine getirmekten öteye geçer ve işyerinde güvenli bir ortamın oluşturulması ve sürdürülmesi için tüm çalışanların katılımını gerektirir.

İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünün oluşturulması ve sürdürülmesi için aşağıdaki unsurlar önemlidir:

  1. Liderlik Taahhüdü: İSG kültürünün başarılı olması için üst düzey yönetim ve liderlerin taahhütleri önemlidir. Liderler, İSG konularına öncelik vermelidir ve çalışanlara yönelik güvenli bir iş ortamının sağlanması için kaynakları ayırmalıdır. Liderlerin İSG politikalarını desteklemesi ve iyi bir örnek olması, çalışanların da bu konuya odaklanmasını teşvik eder.
  2. Eğitim ve Farkındalık: İSG kültürünün oluşturulmasında eğitim ve farkındalık önemli bir rol oynar. Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği konularında düzenli eğitimler verilmeli, riskler, tehlikeler ve önlemler konusunda bilinçlendirilmelidir. Farkındalık kampanyaları ve etkinliklerle İSG konuları gündemde tutulmalı ve çalışanların katılımı teşvik edilmelidir.
  3. İletişim ve Katılım: İSG kültürünün oluşturulmasında etkili iletişim ve çalışanların katılımı önemlidir. Çalışanlar, İSG politikaları ve prosedürleri hakkında düzenli olarak bilgilendirilmeli ve görüşlerine değer verilmelidir. Çalışanların sorunları veya önerileri için etkili bir geri bildirim mekanizması oluşturulmalıdır.
  4. Risk Değerlendirmesi ve Önlemler: İşyerinde risk değerlendirmesi yapılmalı ve potansiyel tehlikeler belirlenmelidir. Bu değerlendirme, işyerindeki fiziksel, kimyasal, biyolojik ve ergonomik riskleri içerir. Belirlenen risklere uygun önlemler alınmalı ve bu önlemlerin etkinliği düzenli olarak değerlendirilmelidir.
  5. İşbirliği ve Takım Çalışması: İSG kültürünün oluşturulması, tüm çalışanların işbirliği ve takım çalışmasıyla mümkündür. İSG komiteleri veya temsilcileri oluşturulabilir ve çalışanlar, risklerin belirlenmesi, çözüm önerilerinin sunulması ve İSG politikalarının uygulanması konusunda aktif olarak dahil edilmelidir.
  6. Sürekli İyileştirme: İSG kültürü, sürekli iyileştirme prensiplerine dayanmalıdır. İşyerindeki İSG uygulamaları düzenli olarak gözden geçirilmeli, denetlenmeli ve iyileştirilmelidir. Geri bildirimler ve deneyimler değerlendirilmeli ve gelecekteki risklerin önlenmesi için önlemler alınmalıdır.

İş Sağlığı ve Güvenliği kültürü, işyerlerinde çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için çok önemlidir. İşverenler, çalışanlar ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanları işbirliği içinde çalışarak sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturabilirler.

başa dön
Ürün sepetinize eklendi